Aşağıda yazanları kendi ilişkimizde fark etmek işimizi
kolaylaştırabilir diye düşündüm. Bu yazıyı kendi yaşadıklarım, gözlediklerim ve
danışanlarımla keşfettiklerimi bir araya getirerek yazdım. Bakalım bazı
ilişkiler neden yürümüyor?
Ne istediğini net olarak bilmemek: Bir yandan "Ben
özgürlüğümü seviyorum, böyle mutluyum, hayatımda kimse olmasın" derken
diğer yandan "Ah benim de huzurlu mutlu bir birlikteliğim olsa" demek
o ilişkiyi başlarken bitiriyor. Tıpkı bir arabanın aynı anda hem gazına hem
frenine basmak gibi, böyle olunca ilişki de bir yere gitmiyor. Üstelik bunu
yaptığımızın çoğu zaman farkında bile olmuyoruz. -> Bir ilişkiden neler
istediğinizi netleştirin. Mümkünse kağıda dökün.
İlişkide kadın ve erkek rollerininin karışması: Erkek dansta
kadını yönetendir. Erkek yönlendirdiğinde kadın da o komuta uyarsa dans akmaya
başlar. Ancak erkek kadını sağa döndürmeye çalışırken kadın kendi başına sola
dönmeye çalışırsa dans bozulur. Figür karışır. Dans her iki taraf için de yorucu
hale gelmeye başlar, akmaz. Yapana da seyredene de keyif vermez. -> Sağlıklı
yürüdüğünü düşündüğünüz ilişkilerdeki kadın ve erkek modellerini inceleyin.
Karşı cinsi sevgi testlerine sokmak: Kişi kendisini
sevmediğinde, karşısındakinin kendisine olan sevgisini de sınar. Göze en çok
çarpan iki şekli:
a) Herhangi bir nedenle ilişkideyken çekip gitmek, sonra
aramasını bekleyerek karşı cinsin sevgisini sınamak. Az aradığında
"Yeterince aramadı", çok aradığında "Üff, üstüme fazla
geldi" demek.
b) Herhangi bir konuda karşı cinsi zorlamak: Yaptığınız
şeylerin dozunu abartarak karşı cinsin dayanıklılık sınırını ölçmek,
dayandığını gördükçe dozu arttırarak ne kadar sevildiğinizi anlamaya çalışmak.
Bıktırana kadar seni seviyorum demek, istemediğini söylediği bir şeyi defalarca
yapmaya devam etmek gibi... -> Sevilip sevilmediğinizin onayını aramak
yerine önce kendinizi sevmenin yollarını bulun. Kendinizi hoş tutacak şeylerin
listesini döküp bunları kendiniz için de yapın. Bu konuda çok etkili olduğunu
düşündüğüm bir yöntem de, her gün aynaya, gözlerinizin içine bakarak defalarca
"seni seviyorum" ve "kendimi seviyorum" demek.
Eski ilişkiyi temizlemeden yenisine başlamaya çalışmak:
Kalbinize ancak bir kişi sığabilir. Öncekinin kırıntılarını temizlemeden
yenisini içeri almaya çalışıyorsanız o kişi tamamen kalbinize ve hayatınıza
giremez, ilişki de yarım olur. -> Üyelere özel bölümündeki yazıların
arasında bulunan mektubu bolca yazıp kalbinizi ve zihninizi temizleyin.
İstemediğini söyleyen kişilerde ısrar etmek: Karşınızdaki
kişi herhangi bir nedenle sizi ve ilişkiyi istemediğini söylediğinde o kişide
ısrar etmek. Bu hem öz saygınızı incitir, hem de bir yere varamazsınız. ->
Sizi istemediğini söyleyen birisine takılıp kalmak yerine yaşadığınız şehirde
aradığınız kriterlerde kaç ihtimal daha olduğuna bakın. Sizi istemediğini
söyleyen bir kişide ısrar etmek niye?
Sevgilisi olmayanlara son not: Geriye değil daima ileriye
bakın. Kendinizi, tanımladığınız mutlu ilişkinizin içinde hayal edin. Bir de
hepsinden önemlisi boş verin. Hayatı "oldu da olmadı da" diye
kederlenerek ziyan etmeyin. "Sevgilim olduğunda şunu yaparım"
dediğiniz ne varsa onları şimdiden yapmaya başlayın.
Yazar:Hakan Arabacıoğlu
Kaynak:derki
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder