EĞITIM-SEANS-WORKSHOP-FARKINDALIK SOHBETLER-SEMINERLER

Tüm çalışmalar Antalya Liman ve Lara bölgesinde ayriyeten Manavgat’ta yapılmaktadır. Keyifli döşenmiş ve sıcak ortamda deneyimli eğitmen ve terapistlerle beraber sizi aşağıdaki hizmetleri vermekteyiz: * REİKİ * Ezoterik Şifa* Innerspeak*yaşam Koçluğu*Tekrar Bağlantı* Theta Healing* Nefes koçluk ve özel seanslar* Mor Alev-Silver Violet Flame * 3.göz psişik güçlendirme *7 çakra kaynağı *Altın üçgen *Angel Light*Başmelek Mikail Enerjisi*Başmelek Cebrail enerjisi*Bolluk Bereket Reikisi *Büyük merkezi güneş uyumlaması *Derin şifa reikisi*DNA Şifası Reikisi *Dove güçlendirme *Eterik Kordon akımlarını güçlendirme *Full Spectrum Healing *Gümüş Mor Alev *Imara Reiki*Karmik ilişkileri aydınlatıcı reiki *Lighterian melek bağlantıları *Meleklerin Renkleri *Neptün gezegeni*Prana *Psişik korunma alevi *Rakama Reiki*Şans Reikisi *Takyon

1 Şubat 2015 Pazar

KALBİME MEKTUP


Sevgili kalbim,
Önümüzdeki günlerde bir doktor kontrolünden geçeceksin. Korkmana gerek yok her şey senin iyiliğin için, huzurlu çalışabilmen için… Farkındaydım ama yine de seni fazla zorladım, seni geçtiğimiz üç yıl boyunca çok yordum. Sana yaşattıklarımın her biri için kaderin bir oyunu diyordum…
Belki de bir nevi öyle. Ama aslında yaşadıklarımın her biri benim kendi seçimim, kendi kurduğum oyunlarım. Kaderimdeki mutlulukları da hayal kırıklıklarını da ben istedim ve yaşadım… Sana da yaşattım. Bunları yaşarken de itiraf ediyorum çoğu zaman seni suçladım. Aklımla bir türlü denge sağlayamadığın için sana kızdım. Beni hep yanılttığını ve zorladığını düşündüm. Ama bunları düşünürken de kalbimi dinliyorum ben dedim. Ben yüreğinin götürdüğü yere gidenlerdenim dedim ve böylece sana olan kızgınlığımı hep hafiflettim. O zamanlardaki düşünceme göre beni hepte mutsuz etmedin zaten. Kalp atışlarımın, heyecandan-mutluluktan hızlandığı, kalbimin başarılar da elde ettiği zaferleri oldu. İşte o zamanlar hep sevdim seni. Ama yıl içersinde toplasan bu zaferlerin sayısı o kadar azdı ki… O yüzden hep bir barışık bir kavgalıydık seninle…
Kalbimin her zaman türlü sevdaları, istekleri oldu. Yokluk içinde hissettiğinde hep varlık peşinde koştu. Neye göre kime göre varlık? Ona göre o zamanlar mutlu olduğunu düşündüğü, sevdiği, her şeyine alışık olduğu memleketine geri dönmek varlık demekti. Ama o yaşlarda bunu gerçekleştirmek öyle zordu ki… Çok mücadeleler verdi, üstelik mücadele verdiği bu yolda kendini hep yalnız hissetti. En başında ona destek olan sevdiği adam da onu terk etmişti. Ne de olsa gözden uzak olan gönülden de ırak olurmuş… Verdiği mücadele tam bir yıl sürdü. Kaç uykusuz mutsuz gece ve gündüz… Sonunda dibe vurdu derken bu mücadeleyi unutturacak gelişmeler meydana geldi. Ve kendini mutlu kalabalık bir ortamın içinde buldu. Hem de yaşamayı hiç istemediği o ülkede… Oradaki son birkaç ayı böylece güzel geçti. Artık o ülkeyle barış imzalanmıştı. Orada yaşayabilirdi. Mücadelesini aslında tam anlamıyla unutmadı ama artık zorlamıyordu, kabullenmeyi başarmıştı. Sonrasında ise ilginç gelişmeler oldu; tatile, güle oynaya gittiği memleketinde âşık oldu, iş teklifi aldı, kendi düzenini kurana kadar onlarla yaşamasını isteyen dostları oldu. Tam da mücadelesini bir başka bahara atmışken, sadece anını değerlendirmeye, mutlu kılmaya karar vermişken… Demek ki boşuna yazılmamış bu söz ; “Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda olur… Bu, evrenin "Sen bakarken soyunamıyorum" deme şeklidir”…

Memleketime dönüşüm, yüreğimin götürdüğü yere gitmemin zaferiyle sonuçlanmıştı. Kalbimi mücadeleleriyle, yaşattığı huzursuzluklara rağmen seviyordum. Sonuçta başarıya ulaşmıştı. Ama zor bir süreç beni bekliyordu. Ben öyle düşünüyordum nitekim de öyle oldu. Bana aramızdaki büyü hiç bozulmasın diyen, kalbinin atışını dinleten adam, eşyalarımı toparlamak için tekrar gidip döndüğümde kalbinin dolu olduğunu söyledi… Üzüldüm ama yapacak bir şey yoktu… Son kez görüştük, son olsun dedim ve son oldu…Sonra çok kızdım kendime;  “Neden son dedin ki ? Ya da bunu gerçekten hissederek mi söyledin ki tuttu?” Hayır, hiçte öyle olmasını istemiyordum. Ama o an için doğru olan oydu. Ben öyle sandım… İlk defa böyle bir konuda kalbimi değil de mantığımı dinledim. Ama sonrasında tekrar mücadele başladı… Kalp unutmuyor, unutturmuyor, mantık kızıyor, öfkeleniyor… Yeni iş deneyimleri, yeni arkadaşlıklar, yeni bir düzen kurma çabaları, böylece zaman akıp geçiyor… Kalp unutmuyor ama alışıyor, yeni kalpler tanımak istiyor, bu konuda mantığıyla uzlaşıyor. Derken bir şeyler oluyor ve unutmak için o kadar çabaladığım kalp diyor ki görüşelim…Kalbim hızla çarpıyor ama mantığım: “Olur mu hiç ? ” diyor. “Sen unutmak için o kadar mücadele verdin,beni kalbinle sürekli münakaşaya ittin”. Hal böyle olunca kalbim tırsıyor ve “belki bir gün görüşürüz ”diyor J . Ve o bir gün hiç gelmiyor. Kalbim öfkeli,hatalı…Çünkü içten içe biliyor ki görüşmek istedi ama korkak davrandı. Oysa o kadar kişiyle görüştü ama kimse için öyle hissetmedi…öyle işte…siz anlayın…

Size çok kısa ve öz olarak anlatıyorum kalbimin yaşadıklarını… Tabi ki tek hatalı benim kalbim değildi,diğer kalbin de hataları oldu.Ama şu bir gerçek ki, biz kendi içimizde yaşadıklarımızdan ve kendimiz için neler yapıp yapmadığımızdan sorumluyuz.O bana bunu yaptı,şunu yapmadı,beklentilerimi karşılamadı vs… Sen ne kadar kendini dinledin ya da kendine ne kadar değer verdin ki ? O belki seni adam yerine koymadı, peki ya sen ? Sen kendini adam yerine koydun mu hiç?  Belki de başkalarının düşüncelerine kendi düşüncelerinden daha fazla değer verdin. Yeri geldi başkalarının doğruları senin doğruların oldu. Ama sonra dönüp arkaya baktığında hatalarını gördün. Çok ağladın, sızladın, kendi başına birçok mücadele verdin. Zaman geldi sus pus oldun, zaman geldi bağırdın haykırdın… Ama hep kendine yaptın. Kimse duymadı sesini, kimse önemsemedi kalbini. Çünkü zaten sen önemsemedin kendini. Belki de çok acı bir gerçek ama kurban rolünü sen seçtin. Şimdi yüzleşiyorum işte kendimle, kalbimle, aklımla… Ama en çok senden özür diliyorum kalbim. Çünkü seni çok eleştirdim, üzdüm… Ama değişim kaçınılmaz ve bende değişiyorum. Bundan böyle hangi yolu seçersen seç yanındayım çünkü biliyorum ki seçtiğim yol bana hep güzellikler katacak, bugüne dek kattığı gibi. Artık suçlamıyorum ne seni ne de kimseyi… Beni üzdüğünü düşündüğüm herkesi öğretmenim olarak kabul ediyorum… Ve yine biliyorum ki ne yaşıyorsam kendim için yaşıyor ve öğreniyorum. Hayatı deneyimliyorum ve KALBİM SENİ SEVİYORUM!…

Yazar : Simla Taş

Kaynak: derki

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder